Türkiye’nin yakında başlatmayı planladığı yeni Suriye operasyonuyla ilgili tartışmalar sürerken, Suriye Devlet Lideri Beşar Esad, birinci defa konuştu. Rus basınına açıklamalarda bulunan Esad, Türkiye’nin muhtemel askeri harekâtına imkanlar dahilinde askeri cevap vermekten çekinmeyeceklerini söyledi.
Türkiye’nin Suriye’ye askeri operasyon düzenleme sinyali vermesinin akabinde, Suriye Devlet Lideri Beşar Esad, Rus yayın kuruluşu Russia Today’e (RT) kıymetli açıklamalarda bulundu.
Suriye’de son devirde sırtını ABD’ye dayayan ve omurgasını terör örgütü PKK/PYD/YPG’ye dayandıran Suriye Demokratik Güçleri ile Esad rejimi ortasında mümkün bir Türk askeri harekatına karşı görüşmeler yürütüldüğü kamuoyuna yansımıştı.
Esad, “Amerikan takviyesiyle petrol kuyularını elinde bulunduran güçler hakkındaki görüşünüz nedir? Şam’ın elinde topraklarını geri almak için ne tıp kartlar var?” sorusuna, “Ülkenin doğusunda Amerikalıların buyruğu altında ve onlar ismine, hasebiyle Suriye halkının birliğine karşı faaliyet gösteren güçler var. Bu bölgelerde halkın büyük çoğunluğu bu sapkınlığı reddediyor ve doğal bir reaksiyon olarak halk direnişinin başladığını, bu güçlerle lokal halk ortasında bir ihtilafın geliştiğini görüyoruz. Casuslar orada bulunduğu sürece işgalci de gücünü koruyacaktır. Bu nedenle evvel bu casusların temizlenmesi, zayıflatılması gerekiyor. Sonrasında halk direnişinin güçlenmesiyle işgalci de otomatikman bölgeyi terk edecektir. Bilhassa gerekli askeri kapasiteye sahip olmadığınızda bir işgal karşısında tahlil, halk direnişidir” cevabını verdi.
‘KARŞILIK VERMEKTEN ÇEKİNMEYİZ’
Esad, “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde inançlı bölge oluşturma planlarıyla ilgili ne yapmayı düşündüğü” sorusunu da, “İki bahis birebir çerçevede. İşgal varsa birinci etapta halk direnişiyle karşılaşır. Natürel ki Suriye ordusu ülkenin her bölgesinde konuşlu değil. Fakat konuşlu olduğu bölgelerde ve şartların direkt askeri müsabakaya müsaade verdiği durumlarda çekinmeyiz. 2,5 yıl evvel Suriye ve Türk orduları karşı karşıya gelmişti.” diye yanıtladı.
İdlib konusunda da, “İşgal altındaki her bölge üzere İdlib’in kurtarılmasının da askeri ve siyasi planlar dahilinde olduğunu” belirten Esad, “Kuşkusuz işgal edilmiş her toprak vakti gelince kurtarılacak” sözünü kullandı. Esad, Şam’ın Türkiye’nin tehditleri ortasında Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmaktan “tereddüt etmeyeceğini” söylerken, Türkiye-Suriye hududu boyunca bir “güvenlik bölge” oluşturma maksatları olduğunu belirtti.
ÇAVUŞOĞLU’NUN KELAMLARINA YANIT
Esad, Suriye’de savaş sonrası süreçte yeni bir Anayasa hazırlanması için oluşturulan Anayasa Kurulu ile ilgili de Türkiye’ye suçlamalarda bulundu. Oluşturulacak Anayasanın Suriye halkının kültürünü, bedellerini, beklenti ve muhtaçlıklarını karşılaması gerektiğini belirten Esad, bunun Suriyeliler ortasında bir uzlaşı gerektirdiğini belirtti.
Anayasa Komitesinde biri Suriye hükümetinin görüşlerini yansıtan, başkası ise Türkiye’nin belirlediği bireylerden oluşan iki taraf olduğunu söyleyen Esad, “Dolayısıyla mantıken şu soru ortaya çıkıyor: Bir taraf Suriyeli öbür taraf Türk iken Suriyeliler ortasında bir diyalogdan nasıl kelam edebiliriz? Sorun bu. İlerleme kaydedemememizin nedeni bu. Zira çok kolay: Bir küme Suriye halkının emellerini temsil ediyor, oburu ise Türk hükümetinin emellerini” diye konuştu.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çarşamba günü Türkiye’de görüştüğü Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile düzenlediği basın toplantısında, Anayasa Kurulu çalışmalarında ilerleme sağlanamamasından Esad rejimini sorumlu tutmuş ve Esad’ı siyasi tahlil istememekle suçlamıştı. Lavrov ise topu Batı’ya atarak Batı’nın Suriye’ye uyguladığı yaptırımları ve Birleşmiş Milletler’in (BM) toprak bütünlüğüyle ilgili kararlarına uyulmamasını eleştirmişti.
Dün de ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf, ABD’nin Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yeni bir operasyon başlatmasından kaygı ettiğini belirterek “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik mümkün askeri faaliyetlerle ilgili yükselen telaffuzundan büyük tasa duyuyoruz” demiş, Türkiye’yi operasyondan vazgeçirme konusunda ikna etmeye çalıştıklarını lakin başarılı olamadıklarını lisana getirmişti.