Yeniden Refah Partisi Genel Lider Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Lider Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
“BU MUTABAKAT BÖLGEYİ İSTİKRARSIZLIĞA SÜRÜKLEYECEKTİR”
ABD ile Güney Kıbrıs Rum İdaresi (GKRY) ortasında ‘İkili Savunma İş birliği Yol Haritası’ anlaşması imzalanmasına da reaksiyon gösteren Kılıç, “Kuzey Kıbrıs Rum İdaresi (KKRY) ile ABD ortasında atfedilen ortak savunma iş birliği açıklaması Türkiye’nin ve KKTC’nin güvenliğine yönelik önemli bir tehdit mahiyetindedir. NATO müttefikimiz ABD’nin Akdeniz’de tansiyonu yükseltmeye matuf Kıbrıs Rum Bölümü ile hudutlu o denli bir adım atmasını katiyetle tasvip etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ABD ile Güney Kıbrıs Rum İdaresi ortasındaki bu muahedenin etkisizleştirilmesi istikametinde atacağı tüm adımları destekliyoruz. Güney Kıbrıs Rum İdaresi ile ABD ortasındaki bu mutabakat, bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecektir. Doğu Akdeniz’deki maden rezervleri, hidrokarbon yatakları, petrol ve kömür rezervleri, buna bağlı doğalgaz rezervleri ile ilgili olarak ABD’nin Güney Kıbrıs Rum İdaresi ile Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok sayan yakınlaşması, bölgedeki ilgileri bozucu mahiyettedir. Dünyanın ve bölgemizin yeni bir krize gereksinimi yoktur. Dünyanın ve bölgemizin beklentisi, bilhassa NATO, Birleşmiş Milletler (BM) üzere çok uluslu ve Türkiye’nin de kurucu üye olduğu örgütlerin barışa, istikrara katkı yapmalarıdır” dedi.
“TARTIŞMAYA AÇILMASINA OLUMLU YAKLAŞMIYORUZ”
Kılıç şunları söyledi:
“Yeniden Refah Partisi, anayasanın bir, iki, üç ve dördüncü unsurlarının tartışmaya açılmasına olumlu yaklaşmamaktadır. Türkiye’de anayasa değişimini rastgele bir partiye nazaran yapmak mümkün değildir. Türkiye’nin rastgele bir kısmına nazaran yapmak da mümkün değildir. Anayasalar toplumsal kontratlardır. Anayasanın, toplumun heyecan ve hissiyatını yansıtan ve herkesi bir ortada tutan hususları içermesi gerekmektedir. Anayasa TBMM’de yapılacak olsa, TBMM’de oylandıktan sonra referanduma da taşınacak olsa toplumun genelinin görüşlerini yansıtmak mecburiyetindedir. Elbette ki hiçbir beşerî metin, kutsal değildir. Hiçbir beşerî metin kusursuz da değildir, eksiksiz de değildir. Yüz hususun doksan dokuzuna katılır, birinden rahatsızlık duyabilirsiniz. Bu herkes için geçerlidir. Türkiye’nin başşehrini, resmi lisanını, milletin temel pahalarını, devlet biçimimizin Cumhuriyet olduğunu tartışmanın hiç kimseye, hiçbirimize bir yararı yoktur. Dördüncü maddeyi ortadan kaldırmak, öbür üç maddeyi tartışmaya açmak manasına gelecektir. Türkiye’nin bugün muhtaçlığı bu değildir. Türkiye’nin bugün için muhtaçlığı anayasa tartışmalarına girmek de değildir.”