25 yaşındaki yarı Fransız, yarı ABD’li oyuncu, şöhretin oyunculuğun en sıkıntı yanı olduğunu belirtti. Lily-Rose, “Bir oyuncunun işi, bir karaktere girmek, onun içinde erimek ve izleyicileri sizin o karakter olduğunuza inandırmaktır. Bunu yapmak için bir anonimlik hissini korumak çok kıymetli. Sizi o kadar güzel tanımamaları gerekir, zira sizi öteki karakterlerde görmelerini istersiniz” dedi.
BAŞARILI MESLEĞİYLE DİKKAT ÇEKİYOR
Oyunculuk mesleğine 2014 üretimi ‘Tusk’ isimli sinemada küçük bir rolle başlayan Lily-Rose Depp, Isadora Duncan’ı canlandırdığı devir draması ‘La Danseuse’ (2016), ‘Planetarium’ (2016) ve ‘The King’ (2019) üzere üretimlerde yer aldı. 2018 yılında ‘Sadık Bir Adam’ sinemasındaki performansıyla César Ödülleri’nde “En Çok Umut Vadeden Bayan Oyuncu” kısmında aday gösterildi.
YENİ SİNEMASI ‘NOSFERATU’ YOLDA
Lily-Rose Depp’in yeni sineması, Bram Stoker’ın Drakula’sından esinlenilerek yapılan 1922 üretimi sessiz sinema klasiği ‘Nosferatu’nun tekrar çevrimi olacak. Sinemadaki performansı merakla beklenen genç oyuncu, mesleğindeki muvaffakiyetini sürdürmeye devam ediyor.