Asırlar önce kervanların konaklama alanı olarak bilinen İzmit’te, yolculara pratik atıştırmalık olarak hazırlanan simit, yüzyıllardır ağızları tatlandırıyor. Türkiye’nin her şehrinde satılan ama İzmit’te yapılışındaki püf noktalarıyla lezzeti ikiye katlanan simit, tescillenmiş marka olarak kentin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
Osmanlı döneminden bu yana severek tüketilen, yapılışı ise kentlere göre değişen simit, zengin-fakir ayrımı yapmadan günün her öğününde tüketiliyor. Asırlar önce İstanbul’a gelen ya da İstanbul’dan doğuya giden kervanların konaklama alanı olarak bilinen İzmit’te (Kocaeli) yolculara pratik bir yiyecek olarak hazırlanan simit, bu özelliği ile de ilk fast food örneklerinden sayılıyor.
İzmit simidi
Türkiye’nin her şehrinde yapılan, her köşede kolaylıkla bulunabilen simit, İzmit’te ise farklı usullerle yapılıyor. Hamuru pekmezle harmanladıktan sonra üzerine susam eklenerek yapılan İzmit simidi, 2019 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenerek coğrafi işaret belgesi aldı. Lezzetiyle ve gevrek oluşuyla ön plana çıkan İzmit simidini diğer simitlerden ayıran en belirgin özelliği ise pekmezi ve susamı. İlk olarak pekmezi 3-4 kez kaynatan ustalar, soğuyan pekmezi hamur ile harmanlıyor, susama batırdıktan sonra ise taş fırına veriyor. İdeal ölçüde kızaran İzmit simidi, günün her saatinde severek tüketiliyor.
“İzmit simidi daha lezzetli ve daha gevrek”
Simidin tadını çok sevdiğini söyleyen müşteri zafer Zafer Özbey, “İstanbul’da Ankara’da ve Gebze’de simit yiyorum ama İzmit simidi gibi olmuyor. İzmit’in simidi daha lezzetli ve daha gevrek. Tadı çok güzel, simit kendini yediriyor. Biz yolda yürürken yiyecektik ama arkadaşımla bir yerlere oturup ayranla birlikte yiyeceğiz. Deniz kenarında ve yolda simit yemesi çok keyifli. İzmitlilerin ilk vazgeçilmezi simittir” dedi.
“İzmit simidinin üzerine başka simit yoktur”
İzmit simidini, diğer kentlerde yapılan simitlerden ayıran özellikleri anlatan usta Murat Güden, “İzmit simidinin farkı susam, pekmez ve undur. Örneğin piyasada beyaz susamlar var. O beyaz susamlardan İzmit simidi elde etmek mümkün değildir. Simit yapılırken pekmezin 3-4 defa kavrulması lazım, pekmezinin de şekerden özel olarak yakılması gereklidir. Herkesin yapacağı iş değildir. Türkiye’de İzmit simidinin üzerine başka simit yoktur. Başka yerlerde yapılan simitler “kazan gevreği” olarak geçer. Pekmez kaynar, pekmezin üzerine hamuru atarlar ve hamur özelliğini kaybeder. Hamur özelliğini kaybettiği zamanda taş gibi, kaya gibi simit çıkar. Ancak biz de öyle değil, biz simidi kaynatmıyoruz. Pekmez soğuk olur, hamur da normal olması gerekmektedir, asıl simit böyle yapılır. Kocaeli’nin simidi tescillenmiş. Bizim bunu tescillememize bile gerek yok Türkiye biliyor, dünya biliyor” ifadelerini kullandı.
“Her un kullanılmaz”
İzmit simidinin hiçbir simide benzemediğini söyleyen fırıncı Hekim Kara ise “Ustaları ve yapılış şekliyle İzmit simidi çok değişiktir. Kullanılan bütün ürünlerin kalitesi çok önemelidir. Her un kullanılmaz, yanlış bir un kullanımı neticesinde simidin tadı da değişir. Pekmezin verimli bir pekmez olması gerekmektedir çünkü her pekmez de simide kullanılmaz. Düzgün malzemeler kullanılmazsa simit daha solgun ve değişik çıkar. İzmit simidi daha gevrektir, vatandaşlar öyle seviyor. İzmit simidi Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi ve coğrafi işaret belgesi aldı. Simit, İzmit’e özgü bir ürün oldu” diye konuştu. – KOCAELİ
Haberi Kaydet